Ben Doğa..Kedim Toprak ile birlikte Ankara'da yaşıyorum...Bilişim sektöründeyim...Tırnak süsleme işinin hastasıyım..Kitap okumadan geçen gün ölü gün bir nevi benim için..Kendimi anlatıyorum biraz işte :)
5 Ekim 2013 Cumartesi
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü
Dün Toprak'ın günüydü....Her ne kadar o bunu bilmese de ben onu yeni oyuncaklar ile sevindirmek istedim. Hepsini ne ara kaybetti bilmiyorum. Bizim evde temizlik olduğu gün yanımda Toprak'ın oyuncak sepeti ile geziyorum. Koltukların altından oyuncak,şişe kapağı,gazete parçaları bir sürü şey çıkıyor :) Dün onun günü diye aldığım oyuncaklara yarın tekrar kavuşabilecek sanırım...
Dün yaşadığım en kötü deneyim işe giderken bir köpeğe vurup kaçan bir sürücü görmüş olmamdı sanırım...Sürücünün plakasını alamadığımız gibi köpeği de kurtaramadık maalesef :( Bütün gün kulağımda inlemeleri ve suratımıza minnetle bakan gözlerini gitmedi aklımdan.... İki gündür salya sümük o yavrucağa ağlıyorum. Toprak da hissetti sanırım oyuncakları kaybettikten sonra uslu uslu yatıyor ayaklarım üstünde...
Kimseyi buradan uyaracak değilim,insan olan zaten biliyor onların da can olduğunu..Ben o köpeği koruyamadım,tek bildiğim bu....
30 Eylül 2013 Pazartesi
Beni anlatan şarkı :)
DAHA MUTLU OLAMAM
Güne kahveyle başladım
Ağzım kuru zihnim açık
Beyaz camda görüntüler
Hepsi o kadar dürüst ki
Hayatımdan çok memnunum
Aşk bitti aşk aptallıktı
Bir de sigarayı bıraksam
Kimse tutamaz beni artık
Küçük şeyler sevindirir ruhumu
Hayal bile edemezdim ben bunu
Daha mutlu olamam
Daha mutlu olamam
Yağmurlu bir akşamüstü
Radyo açık, köprüdeydim
Derken bir anda farkettim
Başka bir hayat yok ki
Durdum sustum gülümsedim
Gözümü açtım ben değiştim
Kızdınız, siz haklıydınız
Artık size gerek yok
Küçük şeyler sevindirir ruhumu
Hayal bile edemezdim ben bunu
Daha mutlu olamam
Daha mutlu olamam
Toprak
Tam bir hayvan delisim.Elmayra gibi yolda bulduğum hayvanı içime sokasım geliyor. Küçükken yolda bulduğum kirpi,kertenkele,kedi,köpek hep bizim evdeydi..Annem gibi titiz bir kadının isteyeceği son şey yani...Kertenkeleyi evden atışını hala unutamam :)))
Şimdilerde ise daha evcil hayvanları getiriyorum eve...(Aslında getiriyordum demek daha doğru) Artık bir Toprak'ım var. Toprak 10 aylık bir Ankara kedisi...Fotolarını şimdilik paylaşmıyorum, nazar değer kızıma...Herkesten sakladığım haliyle bile sadece telefonumdaki fotolardan nazar değiyor bazen. Biz doğru veterinere...
İnanılmaz yaramaz bir kız Toprak...Gün bizim için sabah 5'de önce suratımı yalamakla başlıyor..Evet günün en sevdiğim saati,ama uyusaydık be kızım..Uyumak namümkün, yalamayla uyanmazsam bu sefer pati ile surata vurma eylemleri başlıyor..Onu da def edersem tırnaklar burnuma sokuluyor ya da çenem ısırılıyor...Acıyla uyanıyorum tabi...En fazla 6 yani bizim kalkış saatimiz. Sonra oyun,yemek,su,tuvalet zamanı...Bunlar maksimum yarım saat sürüyor. Yarım saat sonra o doğru benim odama yatağa,uykuya :) Bazen o yatağa koştuğunda uyandırmaya çalışıyorum hemen ısırıyor sağolsun.(Evin reisi oldu kendileri) 7:30'da tekrar uyanıyorum hanımefendi, bu sefer evde koşturma faslı..Hergün gördüğün ev neye şaşırdın da bir oraya bir buraya koşuyorsun denmiyor tabiki de :) 8'de ben evden çıkarken bu sefer ağlaşmalarımız başlıyor. Kapının önüne yatıp gitme ağlamaları...Ben çıkar çıkmaz o ağlama kesiliyor ama..(Kabulleniş değil ya numaracı işte ohh ev bana kaldı tribi) Akşam işten dönünce de en az 45 dakika tepemde özledim sevdirmeleri var..Başka da sevdirmez zaten kendini..Sanırım bu bütün kedilerde var,kendileri istediğinde sevebiliyorsunuz onları köpekler gibi sürekli sevgi açı değiller...Daha çok bahsederim ben Toprak'tan...Bütün günüm o çünkü...
Siz de evinizdeki en sevdiklerinizi anlatsanıza bana :)))
Şimdilerde ise daha evcil hayvanları getiriyorum eve...(Aslında getiriyordum demek daha doğru) Artık bir Toprak'ım var. Toprak 10 aylık bir Ankara kedisi...Fotolarını şimdilik paylaşmıyorum, nazar değer kızıma...Herkesten sakladığım haliyle bile sadece telefonumdaki fotolardan nazar değiyor bazen. Biz doğru veterinere...
İnanılmaz yaramaz bir kız Toprak...Gün bizim için sabah 5'de önce suratımı yalamakla başlıyor..Evet günün en sevdiğim saati,ama uyusaydık be kızım..Uyumak namümkün, yalamayla uyanmazsam bu sefer pati ile surata vurma eylemleri başlıyor..Onu da def edersem tırnaklar burnuma sokuluyor ya da çenem ısırılıyor...Acıyla uyanıyorum tabi...En fazla 6 yani bizim kalkış saatimiz. Sonra oyun,yemek,su,tuvalet zamanı...Bunlar maksimum yarım saat sürüyor. Yarım saat sonra o doğru benim odama yatağa,uykuya :) Bazen o yatağa koştuğunda uyandırmaya çalışıyorum hemen ısırıyor sağolsun.(Evin reisi oldu kendileri) 7:30'da tekrar uyanıyorum hanımefendi, bu sefer evde koşturma faslı..Hergün gördüğün ev neye şaşırdın da bir oraya bir buraya koşuyorsun denmiyor tabiki de :) 8'de ben evden çıkarken bu sefer ağlaşmalarımız başlıyor. Kapının önüne yatıp gitme ağlamaları...Ben çıkar çıkmaz o ağlama kesiliyor ama..(Kabulleniş değil ya numaracı işte ohh ev bana kaldı tribi) Akşam işten dönünce de en az 45 dakika tepemde özledim sevdirmeleri var..Başka da sevdirmez zaten kendini..Sanırım bu bütün kedilerde var,kendileri istediğinde sevebiliyorsunuz onları köpekler gibi sürekli sevgi açı değiller...Daha çok bahsederim ben Toprak'tan...Bütün günüm o çünkü...
Siz de evinizdeki en sevdiklerinizi anlatsanıza bana :)))
23 Mayıs 2013 Perşembe
4 Mayıs 2013 Cumartesi
Snickers Advertisements with Local Celebilitries
I think everybody knows snickers' commercial with celebilities. Here is a collection of different countries snickers advertisements. Diva's snickers :))
INDIA
MALASIA
TURKEY
UK
USA
Best Teaser Ever
Şimdiye kadar izlediğimin en iyisi..Anlamam çok fazla bu işlerden ama izleyici olarak baktığımda on numara işe...İyi seyirler..
Sen gittin ve herkes ölmeye başladı....
"Yalnızlıktan kudurmuş bir çocuğun arabaların kaportasını anahtarla çizişi gibi ruhumun kemirilişi de hep sinsiceydi. Buna rağmen ansızın berraklaştığı oluyor bulanık günlerin: hala soğuk biralar oluyor ve bazen güzel kızlar, yağmurdan sonra saçlarını havluyla kurulaman gibi olmuyor, o kalibrede sevda görmedim. Öptüm ama içime çekmedim."
Sen gittin ve herkes ölmeye başladı. Emrah Serbes....
Arkada bunu dinlemek lazım....
25 Nisan 2013 Perşembe
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun,absürt komedi dizisi..Katılım sözlüklerinin verdiği gaz ile izleyici kitlesi arttı iyi de oldu vesselam. Severek izliyoruz. Bugün ben dizi oyuncularından kurulan "Leyla the Band"'den biraz bahsedeceğim aslında.
Ali Atay,Serkan Keskin ve Osman Sonant uzun zamandır beraber müzik yapıyorlardı zaten. Dizinin 1. sezon finalindeki Yalan şarkısını duymayan yoktur herhalde.Nasıl düsenleme, nasıl ses, nasıl şarkı..Ali Atay sabah uyanmış ve kirli sesiyle söylemiş gibi..Yani sen gibi,ben gibi...
Sonra Alper Atakan yapımcılığında bir çalışma geldi ya da Alper Atakan hep vardı da Ezgi'nin Günlüğü'nden dinlediğimiz Eksik Bir Şey Mi Var yorumu ile Alper Atakan'ı daha bir yakından tanımış olduk.(ya da oldum,niye Blue Jean muhabiri havasına girdiysem :)) Dizi müziklerini yapan Mehmet Erdem'de işe el atınca Ali Atay ve Serkan Keskin ( ne anasının gözü İsmail Abi'dir o) ve müzikleri benim için vazgeçilmez oldu.
Geçen ay dizide müzikle ilgilenenler "Leyla The Band"'in ilk klibini yayınladılar.
Grubun web sayfası için: http://www.leylatheband.gen.tr/
Bu da ilk klip..Bazı şarkılar vardır ya ilk dinlediğinde içine alır seni.Dinlersin,dinlersin sonra bakmışsın bağımlısı olmuşsun..İşte "Yokluğunda" öyle bir şarkı.
Grubun ikinci klibi ise "Aşk Bitti". Zaten albüm olmadığı için youtube videoları ile dinleyebiliyoruz kendilerini..Ellerini çabuk tutsalardı iyiydi de :)
Ali Atay,Serkan Keskin ve Osman Sonant uzun zamandır beraber müzik yapıyorlardı zaten. Dizinin 1. sezon finalindeki Yalan şarkısını duymayan yoktur herhalde.Nasıl düsenleme, nasıl ses, nasıl şarkı..Ali Atay sabah uyanmış ve kirli sesiyle söylemiş gibi..Yani sen gibi,ben gibi...
Sonra Alper Atakan yapımcılığında bir çalışma geldi ya da Alper Atakan hep vardı da Ezgi'nin Günlüğü'nden dinlediğimiz Eksik Bir Şey Mi Var yorumu ile Alper Atakan'ı daha bir yakından tanımış olduk.(ya da oldum,niye Blue Jean muhabiri havasına girdiysem :)) Dizi müziklerini yapan Mehmet Erdem'de işe el atınca Ali Atay ve Serkan Keskin ( ne anasının gözü İsmail Abi'dir o) ve müzikleri benim için vazgeçilmez oldu.
Geçen ay dizide müzikle ilgilenenler "Leyla The Band"'in ilk klibini yayınladılar.
Grubun web sayfası için: http://www.leylatheband.gen.tr/
Grubun ikinci klibi ise "Aşk Bitti". Zaten albüm olmadığı için youtube videoları ile dinleyebiliyoruz kendilerini..Ellerini çabuk tutsalardı iyiydi de :)
Aşk Bitti'yi ilk dinlediğimde ayıp olmasın diye sonuna kadar dinledim. Ayıp olmasın derken kendime ayıp olmasın diye kendimi gazladım ya sürekli 10 numara grup,10 numaira grup..Sonra şarkı tırt geldi bana..Derken bir şans daha bir şans daha ve yine bağımlısı olunan bir şarkı :)
Oyun değil ki, dönemem biliyorum
Pişman değilim sonunu görüyorum
Paramparça bir taş yerini arıyor
Karanlıkta düşerse kaybolur biliyorum
Karınca Yiyen
Salvador Dali'nin karınca yiyenini dolaştırırken çektirdiği fotonun hastasıyım :)
Kedi-köpek yerine karınca yiyen beslediği için takdir ediyoruz kendisini..Ahahha her gördüğümde gülebiliyorum :))
Kedi-köpek yerine karınca yiyen beslediği için takdir ediyoruz kendisini..Ahahha her gördüğümde gülebiliyorum :))
24 Nisan 2013 Çarşamba
Tırnak Süsleme Sanatı
Nail art yani tırnak süsleme sanatı yaklaşık 2 yıldır hayranı olduğum bir akım..Oje delisiyim resmen..Çevremdekiler de bu durumdan memnun aslında, hediye alması inanılmaz kolay ve ucuz hediye :) bendeki mutluluk ise araba alınmış ile eş değer. Geçen gün babam ojeleri satsan maaşından daha fazlasını kazanabilirsin dedi.(Kısmen haklı aslında) Tırnak süsleyip fotolarını çekenlerden değilim,daha doğrusu çekiyorum ama yayınlayanlardan değilim.Niyesine gelince etrafımdaki çoğu insanın bu akımı (süsleyip fotosunu çekip paylaşma akımı) çok itici buluyor. Biz görüyoruz zaten her yere yaymaya gerek yok gibi bir savunmaları var. Hava atacağım diye dostlarımı mı kaybedeyim :)
Çekip paylaşanları takip ediyorum.Fikir alıyorum onlardan... Annelerimiz dantele bakıp,"hımm şöyle yapmış derler ya" ben de artık bir tırnak fotoğrafına bakıp "hmm demek ki önce bunu sürmüş" kıvamına geldim 2 yılda.
Takip ettiğim bir kaç blog ve sayfayı paylaşıyorum belki ilgilinizi çeker :)
Bunlar da beğendiğim ve denediğim bir kaç model. Sahiplerini bilmediğim için sadece foto paylaşabiliyorum.
Bunlar ilk anda gözüme çarpıp paylaştıklarım..Yakında buralar tırnak entrysi ile dolar var bende o kapasite evet :)
Çekip paylaşanları takip ediyorum.Fikir alıyorum onlardan... Annelerimiz dantele bakıp,"hımm şöyle yapmış derler ya" ben de artık bir tırnak fotoğrafına bakıp "hmm demek ki önce bunu sürmüş" kıvamına geldim 2 yılda.
Takip ettiğim bir kaç blog ve sayfayı paylaşıyorum belki ilgilinizi çeker :)
- http://www.apolishaddict.com/
- http://www.nailsadored.com/
- http://www.nailpolishwars.com/
- http://girlshue.com/tag/nail-art-tutorial/
Bir de böyle bir youtube channel var..Sürekli takip ettiğim cici bir yer:
http://www.youtube.com/cutepolish
http://www.youtube.com/cutepolish
Bunlar da beğendiğim ve denediğim bir kaç model. Sahiplerini bilmediğim için sadece foto paylaşabiliyorum.
Bunlar ilk anda gözüme çarpıp paylaştıklarım..Yakında buralar tırnak entrysi ile dolar var bende o kapasite evet :)
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
"Bizim Büyük Çaresizliğimiz" ile başladı tanışıklığımız..Sonra ayrılamadık zaten kendisiyle...Ankara insanı..Bunca yıl sonra Emrah Serbes ile beraber Ankara'yı sevme sebebi...
"Bizim Büyük Çaresizliğimiz"'den: "yaşadığım her şeyi bir karınca gibi yuvarlaya yuvarlaya ona taşımayı düşünüyordum hâlâ, kış için, o bitmek bilmez kış için ve önümüzdeki kışlar için, turşu kurmadan, reçel yapmadan, masal anlatmadan çıkaramayacağımız kışlar için.."
Seviyorum Barış Bıçakcı'yı netekim.. Takip ediniz. Ankara dolaylarından takip ediniz. İstanbul'a kaymasın bizden kalsın o da...
"Bizim Büyük Çaresizliğimiz"'den: "yaşadığım her şeyi bir karınca gibi yuvarlaya yuvarlaya ona taşımayı düşünüyordum hâlâ, kış için, o bitmek bilmez kış için ve önümüzdeki kışlar için, turşu kurmadan, reçel yapmadan, masal anlatmadan çıkaramayacağımız kışlar için.."
Seviyorum Barış Bıçakcı'yı netekim.. Takip ediniz. Ankara dolaylarından takip ediniz. İstanbul'a kaymasın bizden kalsın o da...
3 Nisan 2013 Çarşamba
The Devil
Sadece hadi canım diyebiliyorum. Süper olmuş. Kibrit çöpünden bir heykel yapmışlar(şeytan heykeliymiş) sonra da yakmışlar.. Bedri Baykam'ın boş çerçevesi ve peçetelerinden daha iyi bir sanat anlayışı bence :)
Yukarıdaki tamamlanmış hali,daha çok fotoğraf ve yakılma anının videosu için:
http://arscentral.com/david-mach-creates-devil-out-of-matchsticks-and-sets-it-on-fire/
28 Mart 2013 Perşembe
DIY_Kar Tanesi
Enee,süpermiş ki bu..Kağıtları katlayıp kesip elele tutuşmuş çocuklar yapardık ya(Hee ben yapamazdım benim hep 8 tane kolları açık ama birbirine kavuşamamış çocuğum olurdu o ayrı)heh işte o mantıkla çocuk değil kar tanesi yapmışlar. Yaz gelmek üzere ama bulunsun işe yarar,sevdim bunu :)
Buraya tık..
Buraya tık..
27 Mart 2013 Çarşamba
Havada nefesin var, boğuluyorum
Göksel-Gidemiyorum...Bir anda a.zına s.çan şarkı vardır ya...Çok mutluydum,noldu be dersin ya..Bu şarkı da öyle...Noldu bir anda bee gülüyordum ben :) İyi seyirler efenim....
26 Mart 2013 Salı
Hayko Başkan
Bu aralar deli gibi Hayko'nun yeni albümünü dinliyorum. Bağımlılık yarattı.
Tüm albümü sürekli dinleyip en sonunda mutlakabir kere daha bu dinleniyor :)
Bu klibe de bittim..Adamın oyunculuğu aştı artık..Klibi izlerken paranoyak hissediyorsun :)
Başkan deyince de Can Bonomo Başkan var.Eğlenceli bir şarkı (Bir de ben başkan lafını çok kullanırım,o yüzden ağzıma sürekli dolanıyor. Televole ile büyüyen nasıl her kelimeye şarkı bulabilir) Can Bonomo deyince Derda geliyor.Annesi vefat edince annesi için yazmış."Koy bi' rakı şişeden...".
O deyince o,o deyince o diyerek bu aralar dinlediğim şarkılar ile serbest çağrışımda çığır açtım, iyi oldu :)
Modum biraz daha ağır işe Demet Evgar,Farketmeden iyi geliyor.(O da ahanda burada) Kadının hastasıyım zaten.."Ben hiç sevmiyorum Demet'i" diyen duymadım,herkes kadını görünce gülümsüyor. Klipteki hafif şımarıklığı bile sempatik geldi bana...
Bugünü de bu şarkılarla gömerim artık :)
Görüşmek üzere....
Tüm albümü sürekli dinleyip en sonunda mutlakabir kere daha bu dinleniyor :)
Bu klibe de bittim..Adamın oyunculuğu aştı artık..Klibi izlerken paranoyak hissediyorsun :)
Başkan deyince de Can Bonomo Başkan var.Eğlenceli bir şarkı (Bir de ben başkan lafını çok kullanırım,o yüzden ağzıma sürekli dolanıyor. Televole ile büyüyen nasıl her kelimeye şarkı bulabilir) Can Bonomo deyince Derda geliyor.Annesi vefat edince annesi için yazmış."Koy bi' rakı şişeden...".
O deyince o,o deyince o diyerek bu aralar dinlediğim şarkılar ile serbest çağrışımda çığır açtım, iyi oldu :)
Modum biraz daha ağır işe Demet Evgar,Farketmeden iyi geliyor.(O da ahanda burada) Kadının hastasıyım zaten.."Ben hiç sevmiyorum Demet'i" diyen duymadım,herkes kadını görünce gülümsüyor. Klipteki hafif şımarıklığı bile sempatik geldi bana...
Bugünü de bu şarkılarla gömerim artık :)
Görüşmek üzere....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)