25 Nisan 2013 Perşembe

Leyla ile Mecnun

Leyla ile Mecnun,absürt komedi dizisi..Katılım sözlüklerinin verdiği gaz ile izleyici kitlesi arttı iyi de oldu vesselam. Severek izliyoruz. Bugün ben dizi oyuncularından kurulan "Leyla the Band"'den biraz bahsedeceğim aslında.

Ali Atay,Serkan Keskin ve Osman Sonant uzun zamandır beraber müzik yapıyorlardı zaten. Dizinin 1. sezon finalindeki Yalan şarkısını duymayan yoktur herhalde.Nasıl düsenleme, nasıl ses, nasıl şarkı..Ali Atay sabah uyanmış ve kirli sesiyle söylemiş gibi..Yani sen gibi,ben gibi...

Sonra Alper Atakan yapımcılığında bir çalışma geldi ya da Alper Atakan hep vardı da Ezgi'nin Günlüğü'nden dinlediğimiz Eksik Bir Şey Mi Var yorumu ile Alper Atakan'ı daha bir yakından tanımış olduk.(ya da oldum,niye Blue Jean muhabiri havasına girdiysem :)) Dizi müziklerini yapan Mehmet Erdem'de işe el atınca Ali Atay ve Serkan Keskin ( ne anasının gözü İsmail Abi'dir o) ve müzikleri benim için vazgeçilmez oldu.

Geçen ay dizide müzikle ilgilenenler "Leyla The Band"'in ilk klibini yayınladılar.
Grubun web sayfası için:  http://www.leylatheband.gen.tr/

Bu da ilk klip..Bazı şarkılar vardır ya ilk dinlediğinde içine alır seni.Dinlersin,dinlersin sonra bakmışsın bağımlısı olmuşsun..İşte "Yokluğunda" öyle bir şarkı.


Grubun ikinci klibi ise "Aşk Bitti". Zaten albüm olmadığı için youtube videoları ile dinleyebiliyoruz kendilerini..Ellerini çabuk tutsalardı iyiydi de :)
Aşk Bitti'yi ilk dinlediğimde ayıp olmasın diye sonuna kadar dinledim. Ayıp olmasın derken kendime ayıp olmasın diye kendimi gazladım ya sürekli 10 numara grup,10 numaira grup..Sonra şarkı tırt geldi bana..Derken bir şans daha bir şans daha ve yine bağımlısı olunan bir şarkı :)

Oyun değil ki, dönemem biliyorum
Pişman değilim sonunu görüyorum
Paramparça bir taş yerini arıyor
Karanlıkta düşerse kaybolur biliyorum

Karınca Yiyen

Salvador Dali'nin karınca yiyenini dolaştırırken çektirdiği fotonun hastasıyım :)

Kedi-köpek yerine karınca yiyen beslediği için takdir ediyoruz kendisini..Ahahha her gördüğümde gülebiliyorum :))



24 Nisan 2013 Çarşamba

Tırnak Süsleme Sanatı

Nail art yani tırnak süsleme sanatı yaklaşık 2 yıldır hayranı olduğum bir akım..Oje delisiyim resmen..Çevremdekiler de bu durumdan memnun aslında, hediye alması inanılmaz kolay ve ucuz hediye :) bendeki mutluluk ise araba alınmış ile eş değer. Geçen gün babam ojeleri satsan maaşından daha fazlasını kazanabilirsin dedi.(Kısmen haklı aslında) Tırnak süsleyip fotolarını çekenlerden değilim,daha doğrusu çekiyorum ama yayınlayanlardan değilim.Niyesine gelince etrafımdaki çoğu insanın bu akımı (süsleyip fotosunu çekip paylaşma akımı) çok itici buluyor. Biz görüyoruz zaten her yere yaymaya gerek yok gibi bir savunmaları var. Hava atacağım diye dostlarımı mı kaybedeyim :)

Çekip paylaşanları takip ediyorum.Fikir alıyorum onlardan... Annelerimiz dantele bakıp,"hımm şöyle yapmış derler ya" ben de artık bir tırnak fotoğrafına bakıp "hmm demek ki önce bunu sürmüş" kıvamına geldim 2 yılda.

Takip ettiğim bir kaç blog ve sayfayı paylaşıyorum belki ilgilinizi çeker :)

Bir de böyle bir youtube channel var..Sürekli takip ettiğim cici bir yer:
 http://www.youtube.com/cutepolish



Bunlar da beğendiğim ve denediğim bir kaç model. Sahiplerini bilmediğim için sadece foto paylaşabiliyorum.





         





Bunlar ilk anda gözüme çarpıp paylaştıklarım..Yakında buralar tırnak entrysi ile dolar var bende o kapasite evet :)

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

"Bizim Büyük Çaresizliğimiz" ile başladı tanışıklığımız..Sonra ayrılamadık zaten kendisiyle...Ankara insanı..Bunca yıl sonra Emrah Serbes ile beraber Ankara'yı sevme sebebi...

"Bizim Büyük Çaresizliğimiz"'den: "yaşadığım her şeyi bir karınca gibi yuvarlaya yuvarlaya ona taşımayı düşünüyordum hâlâ, kış için, o bitmek bilmez kış için ve önümüzdeki kışlar için, turşu kurmadan, reçel yapmadan, masal anlatmadan çıkaramayacağımız kışlar için.."

Seviyorum Barış Bıçakcı'yı netekim.. Takip ediniz. Ankara dolaylarından takip ediniz. İstanbul'a kaymasın bizden kalsın o da...


3 Nisan 2013 Çarşamba

The Devil


Sadece hadi canım diyebiliyorum. Süper olmuş. Kibrit çöpünden bir heykel yapmışlar(şeytan heykeliymiş) sonra da yakmışlar.. Bedri Baykam'ın boş çerçevesi ve peçetelerinden daha iyi bir sanat anlayışı bence :)



Yukarıdaki tamamlanmış hali,daha çok fotoğraf ve yakılma anının videosu için: 
http://arscentral.com/david-mach-creates-devil-out-of-matchsticks-and-sets-it-on-fire/